(в субботу), öğleüzeri (в полдень) eve gelmiş(я пришёл домой) ve (и) soyunmuştum (разделся).
Karım (моя жена) öteberi lazım olduğunu (что ей нужны продукты) söyledi (сказала): «Yarın (завтра) dükkânlar (магазины) kapalıdır (закрыты), çarşıya kadar (до рынка) bir daha yoruluver (уж дойди)!» dedi (сказала).
Canım istemeye istemeye (нехотя) giyindim (я оделся).
Ortalık oldukça sıcaktı (было довольно тепло).
Sokaklarda maksatsız dolaşanlar (много людей бесцельно бродило по улицам) ve (и) tozlu havada bir parça akşam serinliği arayanlar çoktu (в пыльном воздухе искало вечерней прохлады).
Ben de (я же) alışverişi bitirdikten sonra (сделав покупки) paketleri koltuğuma sıkıştırarak (сунув пакеты подмышку) heykele doğru yürüdüm (пошёл к памятнику).
Eve her zamanki eğri büğrü sokaklardan değil (домой, не как обычно, по улицам в рытвинах и колдобинах), biraz dolaşarak da olsa (а хоть и больше пройдя), asfalt yoldan dönmek(по асфальтированному тротуару вернуться) istiyordum