Турецкий язык. Перевод прозы на примере романа «Kürk Mantolu Madonna. Часть 1». Практикум с заданиями (В2–С1) - страница 5

Шрифт
Интервал



21.1. Evvelce bana iş bulmaları için müracaat ettiğim ve hiç de fena muamele görmediğim bazı tanıdıklara sokakta rastladığım zaman başımı önüme eğip hızla geçiyordum;


21.2. evvelce bana yemek yedirmelerini serbestçe rica ettiğim ve sıkılmadan ödünç para aldığım arkadaşlarıma karşı bile değişmiştim.


22. «Vaziyetin nasıl?» diye sordukları zaman, acemi bir gülümseme ile: «Fena değil… Tek tük muvakkat işler buluyorum!» diye cevap veriyor ve hemen kaçıyordum.


23. İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.


24. Bir gün, akşamüstü, istasyonla Sergievi arasındaki tenha yolda ağır ağır yürüyor, Ankara’nın harikulade sonbaharını doya doya içime çekerek ruhumda nikbin bir hava yaratmak istiyordum.


25. Halkevinin camlarından aksederek beyaz mermer binayı kan rengi deliklere boğan güneş, akasya ağaçlarının ve çam fidanlarının üzerinde yükselen ve buğu mudur, toz mudur, ne olduğu belli olmayan duman, herhangi bir inşaattan dönen ve parça parça elbiselerinin içinde sessiz ve biraz kam bur yürüyen ameleler, üstünde yer yer otomobil lastiği izleri uzanan asfalt…


26. Bunların hepsi mevcudiyetlerinden memnun görünüyorlardı.


27. Her şey, her şeyi olduğu gibi kabul etmekteydi.


28. Şu halde bana da yapacak başka bir şey kalmıyordu.


29. Tam bu sırada yanımdan hızla bir otomobil geçti.


30. Başımı çevirip baktığım zaman camın arkasındaki çehreyi tanıdığımı zannettim.


31. Nitekim araba beş on adım gittikten sonra durdu, kapısı açıldı; mektep arkadaşlarımdan Hamdi, başını uzatmış, beni çağırıyordu.

Sokuldum.


32. «Nereye gidiyorsun?» diye sordu. «Hiç, geziniyorum!» «Gel, bize gidelim!»


33. Cevabımı beklemeden bana yanında yer açtı.


34. Yolda anlattığına göre, çalıştığı şirketin bazı fabrikalarını dolaşmaktan geliyordu:


35. «Geleceğimi eve telgrafla bildirmiştim, herhalde hazırlık yapmışlardır.


36. Yoksa seni davet etmeye cesaret edemezdim!» dedi.

Güldüm.


37. Sık sık görüştüğüm Hamdi’yi, bankadan ayrıldığımdan beri görmemiştim.


38. Makine vesaire komisyonculuğu yapan, aynı zamanda orman ve kereste işleriyle uğraşan bir şirkette müdür muavini olduğunu ve oldukça iyi bir para aldığını biliyordum.


39. İşsiz zamanımda kendisine müracaat etmeyişim de hemen hemen bunun içindi:


40. İş bulmasını rica etmeye değil de, para yardımı yapmasını istemeye geldim zanneder diye çekinmiştim.