Bu ışık onun içsel özgürlüğüydü, uzun zamandır aradığı ve sonunda bulduğu ışıktı. Kendisinin gölgede kalacağından korkmadan başkalarına ışık verebilirdi.
Irina kendi üzerinde çalışmaya başladı ve iç dünyasına dair anlayışını derinleştirdi. İyileşmenin sadece acıyı deneyimleme süreci olmadığını, aynı zamanda içeride olanla da çalışmak olduğunu anlamıştı. Hatalarımıza, zayıflıklarımıza ve eksikliklerimize rağmen kendimizi sevmeyi ve kabul etmeyi öğrenmek önemliydi. Çeşitli kişisel gelişim ve kişisel farkındalık tekniklerini öğrenerek psikologlar ve ruhsal danışmanlarla çalışmaya başladı.
Bütün bunlar Irina’nın karşılaştığı zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olmakla kalmadı, aynı zamanda kendine olan güvenini de güçlendirdi. Bu içsel çalışmanın onun daha da güçlü olmasına, etrafındaki dünyaya daha da açık olmasına olanak sağladığını hissetti. Hayatındaki her yeni aşama, her yeni deneyim onun kendini kabul etme ve içsel uyuma giden yolunun bir parçası oldu.
Sadece hikayesini kabul etmeyi değil, başına gelen her şey için minnettar olmayı da öğrendi. Yaşadığı tüm acıların, tüm zorlukların onu bu hale getirdiğini ve artık bunların onun için güç kaynağı olduğunu fark etti. Irina geçmişine minnettar olması gerektiğini fark etti çünkü kendine giden yolu ancak geçmiş sayesinde bulabildi.
Irina ve Yuri her geçen gün güçlenen ilişkilerini geliştirmeye devam ettiler. Onun için Yuri, kendisinden hiçbir şey talep etmeyen ama aynı zamanda en zor durumlarda ona destek olan kişiydi. Bir projeyle uğraşırken, duygularını çözmek için zamana ihtiyacı olduğunda oradaydı.
Irina, ilişkilerinin hayatındaki boşluğu doldurmakla ilgili olmadığını, ikisinin birlikte büyüyüp gelişebilmesiyle ilgili olduğunu anlamıştı. Yuri onun arkadaşı, ortağı ve birlikte olabileceği bir kişi oldu. Birbirlerinden öğrendiler, koşulsuz, beklentisiz sevmeyi öğrendiler. İlişkilerinde eski korkulara yer yoktu; onları güven ve saygı üzerine inşa ettiler.
Yuri, Irina için ideal olmaya çalışmadı. Onun yolculuğuna, travmasına ve gücüne saygı duyan bir adamdı. Onun çok şey yaşadığını biliyordu ve ondan olmadığı bir şey olmasını talep etmedi. Onu olduğu gibi seviyordu ve bu, Irina’nın kendini kabul etme sürecinde önemli bir adımdı.
Irina her geçen gün ilişkilerinin güçlendiğini hissetti çünkü ikisi de aşkın ideal bir partner bulmakla ilgili olmadığını, kusurlara ve farklılıklara rağmen birlikte olabilme yeteneğiyle ilgili olduğunu anladılar.