Sessiz feryad - страница 8

Шрифт
Интервал


Irina, kardeşi Victor’la yeniden tanıştığı anı hatırladı. Gözlerinde bir zamanlar onu korkutan o kızgın, acı veren bakış yoktu. Ancak Irina aralarında yaşananları unutamadı. Yine de artık onun her bakışından korkan o küçük kız olmadığını hissediyordu. O farklıydı ve bu nedenle ona korkmadan sakince bakabiliyordu.

Akşam yemeğine otururken aniden şöyle dedi:

– «Biliyor musun, bu olay beni gerçekten çok üzdü.».

Victor dondu. Nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Anne Olga da ürperdi ama hiçbir şey söylemedi. Sadece baba gözlerini kaldırdı ve sanki bakışlarında ruhunda bir yanıt bulamayan bir şey varmış gibi Irina’ya baktı. Hala anlamadı.

Ancak Irina tanınmayı beklemiyordu, affedilmeyi beklemiyordu. Bunu yüksek sesle söyledi ve bu adım onun için önemliydi. Bu kendime yaptığım bir itiraftı. Sessizliğinin hayatını daha fazla mahvetmesini istemiyordu. Bu onun anıydı; nihayet gerçeği kendine itiraf edebildiği bir özgürleşme anıydı.

Irina üniversiteye döndükten sonra hayatı değişmeye başladı. Artık dünyadan saklanan, acısını gizleyen o kişi değildi. Yeni fırsatlara ve yeni insanlara açılmaya başladı. Geçmişinin geleceğini belirlememesi gerektiğine yeniden inanmaya başladı.

Yardımı kabul etmeyi öğrendi. Her ay daha açık ve samimi hale geldi. Oksana ile ilişkisi ona destek ve destek oldu, ancak ilk başta gerçek özünün reddedilmesinden korkuyordu. Ancak Oksana orada olmaya devam etti ve Irina güvenmeyi öğrendi. Başkalarına açılmaya başladı ve bu ancak kendine güvenebildiği için mümkün oldu.

Üniversite grubunda Irina gerçek arkadaşlar edindi ve henüz herkese tam olarak açılamasa da artık duygularını ve deneyimlerini gizlemiyordu. Yazmaya başladı. Bu onun kendini ifade etme biçimiydi, acıyı salıverme yoluydu. Ruhunu, düşüncelerini, kendisiyle olan mücadelesini yansıtan şiirler, öyküler yazdı. Yazmak terapi oldu.

Irina, mektuplar aracılığıyla gerçekten yaşaması gerektiğini ve sessizliğin ağırlığı altında uykuya dalmaması gerektiğini anlamaya başladı. Travmalarının silinemeyeceğini ama hayatına yön veremeyeceğini anlamıştı. Başına gelen her şeye rağmen yaşamayı öğrenmeye hazırdı. Ve tam iyileşmeye giden yol uzun olmasına rağmen, artık bu yolda yalnız olmadığını hissetti.

Irina yolculuğuna devam etti ama ileriye doğru attığı her adımda hayatı daha da zorlaştı. Dışarıdan bakıldığında dengesini bulmuş gibi görünebilirdi; çalışmaları, arkadaşları, almaya başladığı destek. Ama içinde gerçek bir mücadele vardı. Her anı, hayata yön vermenin her adımı muazzam bir çaba gerektiriyordu. İyileşme süreci kolay olmadı; sürekli ve acı vericiydi ve her seferinde ruhunun yeni yönlerini ortaya çıkarıyordu.